AB Komisyonu, Lufthansa’ya verilen pandemi yardımına soruşturma başlattı
AB Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, küresel seyahat kısıtlamalarına yol açan COVID-19 salgını nedeniyle neredeyse iflas etme noktasına gelen hava yolu firması Lufthansa’ya verilen kamu yardımının Avrupa rekabet kurallarına uygun olup olmadığını açıklığa kavuşturmak için soruşturma açıldığı belirtildi.
Komisyonun söz konusu soruşturmasının arka planında, merkezi Lüksemburg’ta bulunan AB’nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı yapısı içinde yer alan Genel Mahkeme’nin 10 Mayıs 2023’te verdiği karar bulunuyor.
Genel Mahkeme, söz konusu kararda salgın sürecinde Lufthansa’ya sağlanan 6 milyar euroluk Alman devlet yardımının onaylanmasının iptaline hükmetmişti.
Kararda, “Genel Mahkeme, Komisyonun, COVID-19 salgını bağlamında Almanya tarafından 6 milyar euro tutarındaki Lufthansa’nın yeniden sermayelendirilmesini onaylama kararını iptal etti” ifadesi yer almıştı.
Mahkeme, iptal gerekçesini AB rekabet kurumu olan Komisyonun söz konusu kamu yardımını onaylama kararındaki hatalara bağlamıştı.
Kararda, Komisyonun Lufthansa’nın ihtiyaçlarının tamamı için piyasalardan finansman sağlayamayacağı görüşünün yanlış olduğu, şirketin hisselerini mümkün olan en kısa sürede geri almaya teşvik eden bir mekanizma talep edilmemesi ve piyasada etkin rekabetin korunmasını sağlamayan çeşitli taahhütler alınmamış olması gerekçe gösterilmişti.
Genel Mahkeme, ayrıca Lufthansa’nın havalimanlarındaki pazar gücünün hafife alınmış olmasını da eleştirmişti.
AB Komisyonu ise 2020 yılında Almanya’nın mali sıkıntı yaşayan ve yaklaşık 240 bin kişiyi istihdam eden Lufthansa’ya 6 milyar euro mali yardımını koşullu biçimde onaylamıştı.
AB üyesi ülkelerin kamu desteklemelerini ne şekilde sağlayacaklarını belirleme yetkisi AB Komisyonu’nun görev alanına giriyor.
AB ülkeleri, kamu desteklemelerini sadece rekabete zarar vermeyecek şekilde ve kamu yararına uygun durumlarda kullanabiliyor.
Lufthansa, küresel seyahat kısıtlamalarına yol açan COVID-19 salgını nedeniyle neredeyse iflas etme noktasına gelmiş, ardından Alman hükümeti 6 milyar euro, Avusturya, Belçika ve İsviçre hükümetleri de toplamda 3 milyar euroluk kurtarma paketi sağlayarak şirketi iflastan korumuştu.
Şirket, COVID-19’dan sonra seyahatlerin başlamasıyla bu yardımın hepsini kullanmazken, kullandığı kısmı ise geri ödemişti.